Bay Wen mesanesinde kötü huylu bir tümör olduğunu öğrendiğinde, doktorlar hemen ameliyatla bunun alınmasını istemiş. Ardından da kemoterapi ve radyoterapi seansları olacağı söylenmiş.
Lakin ameliyata rağmen iyileşme garantisi vermemişler. O da alternatif çözümler aramaya başlamış.
Şans eseri bir arkadaşından Çigong’u duymuş. Hemen ilk trenle Merkez’e doğru yola çıkmış. İlk bir aylık eğitimin sonunda doktorlar tümörün boyunun büyüdüğünü söylediklerinde hayal kırıklığına uğramış.
Peki Wen cesaretini yitirmiş mi? Hayır ama şaşkına dönmüş. %100 performansla çalıştığı halde neden başarılı olamadığını sorgulamış. Neyi yanlış yaptığını merak etmiş. Sonra hocalarından öğrenmiş ki, bazen tümörlerin ve hastalıkların Çi’ye olan tepkisi eskisinden daha kötüye gitme şeklinde olabiliyormuş, ancak bunun nedeni ardından yok oluşun gelme sebebiymiş. Daha önceki örneklerde gördüğümüz gibi ağrılardan kurtulmadan önce ağrıların şiddetinin artıp bir anda yok olması gibi.
Tekrar cesaretini toplayan Wen, hocalarının desteğiyle hastalığa fokuslanmak yerine gökyüzüne fokuslanmış ve zihnini rahatlatmış. İkinci ayın sonunda tümörün boyu yarı yarıya küçülmüş.
9 ayın ardından hocaları ultrason makinasına bağlı olarak 4 hoca tarafından Çi seansı almak isteyip istemediğini sormuşlar. O da bunun üzerine balıklama atlamış. O zamanlar kaydı yapanın kim olduğunu bilmediği kişinin şimdi karşısında duran Usta Chan olduğunu anlamış.
Hayatında ilk defa canlı yayın ve ayıkken yapılan bir ameliyata şahit olduğunu söylemiş. Tabi ameliyat aletler yerine Çi enerjisi ile yapılıyormuş. Ultrasona bağlı Wen’e doktorlar Çi enerjisi vermeye başlamışlar. Ekrandan herşey izlenebiliyormuş. Birkaç saniye içinde küçülmeye başlayan tümör, bir dakkayı bulmadan Usta Chan’in hayretlerle baktığı video kamera vizöründe yok olup gitmiş. O gün aynı şekilde 8 öğrenciye daha bu şekilde Çi verilmiş ve beşinde tümör tamamen yok olmuş, birinde küçülme yaşanmış, diğer ikisinde henüz bir şey yaşanmamış, ancak onların da sonraki seanslarda tedavi edildikleri söyleniyor.
Bay Wen’e neler hissetiği soruluyor. Hiçbir ağrı yada sızı hisetmediğini, sadece çok hafifleyip mutlu olduğunu belirtiyor.
Peki ultrason makinası gerçekten iyi çalışıyor muydu? Sonradan tümörler geri geldi mi? Olayı takibe alan Usta Chan, on gün sonra hastaların tekrar makinaya bağlanmalarını istemiş. Tekrar bağlanan hastalarda tümörlere ait en ufak bir ize dahi rastlanmamış.
Dünyanın haritanın bu tarafından olup bitene kayıtsız kalmaması ve ticari yaklaşımları bırakıp gerçek tedavi yöntemlerini biribirine entegre etmenin yollarını araması gerekiyor.