Daha sadece 60 yaşında Bay Zhang’in ağzında hiç diş kalmamış. Dişsizliğin yanırısa şiddetli sırt ve bacak ağrıları başlamış. O da yetmemiş, kaşıntıları şiddetli olan kurdeşen hastalığına yakalanmış.
1991 Temmuz’unda karısıyla birlikte parkın birinde Çigong yapan bir gruba katılmışlar. Önceleri hareketleri yaparken eklemlerinde ağrılar hissetmiş. Zamanla eklemlerini sıvıyla kaplayan Çi sayesinde hareketleri daha kolay yapmaya, ölü kemikleri yeniden dirilmeye başlamış. Çalışmalar devam ettikçe kaşıntıları da azalmış.
Karısının da yüksek tansiyon problemi kalmamış. Hayatları boyunca, hatta gençlik yıllarında bu kadar sağlıklı hissetiklerini hatırlamadığını söylüyor. Ve bir gün, işin en enteresan tarafı, ağzında yeni bir diş çıktığına şahit olmuş.
Bay Zhang ağzını açıp Usta Chan’e yeni çıkan süt dişini göstermiş. Bunun bir mucize olduğunu, bir dişin bile yeni baştan çıkabildiğini, bu yüzden de Çigong’a olan inancının en yüksek noktada olduğunu belirtmiş. Dişi gibi bütün iç organlarının sanki kendilerini yenilediğini hissetmiş. Hatta kafasında saç olmayan yerlerde saç bile çıkmaya başlamış.
Gri saçlarının arasında beliren simsiyah saçları gösteriyor bu sefer. Orta yaşlarında saçında ilk aklarını görüp şaşıran insanların tersine, ak saçların arasında ilk siyahları gören Zhang olmuş.
Ona yüz yaşına kadar yaşayan ustaları sormuş Chan. “Ancak şimdi kendimde görünce inanabiliyorum buna” diye cevaplamış. Aslında Lao-Shi’nin planlarından birisi de asırlık insanların birarada toplandığı özel ayrı bir merkez kurmakmış.