Başkaları duyacak diye kısık tonda konuşan Bayan Liu, 30 senedir bronşit problemi olduğunu söyledi. Ancak kalp probleminden bahsederken sesi tonu yine yükseldi.
Kalp yüzünden hastaneye yattığından doktorlar acilen ameliyata almak istemiş. Patronundan izin ve destek almak için gittiğinde patronu ameliyat masrafını sormuş ve miktarı duyunca tüm yalvarmalarına rağmen kabul etmemiş. “Hiç mi insafın yok?” diye sorduğunda ise “Var, ama o parayı verirsek şirket batar ve ikimiz birden çulsuz oluruz” diyerek özür dilemiş.
Sonra arkadaşlarından biri çıkagelmiş ve kendi kendini iyileştirme sanatından bahsetmiş. Bunun adı Çigong’muş. Hemen merkeze gelmiş ancak geldiği esnada yemek yiyecek dahi gücü yokmuş. Oradaki diğer öğrencilerin de desteği ile çalışmalarına başlamış. Sebat ederek ve yılmayarak hergün çalışmış ve sonunda kalbini normal ritmine döndürmüş.
Kalbinin iyileştiğini nasıl farkettiğini souyoruz? Vücudunu dinlemeyi öğrendiğini söylüyor. “O biliyor, O söyledi” diyor. Ardından çektirdiği EKG ile de bunu kanıtladığını ekliyor.
Tebrik edip burada ne kadar harcadığın soruyoruz. 40-50 TL gibi komik bir cevap veriyor.
Patronunuz bu kadar azla kurtulduğu için çok sevinmiştir dediğimizde kızarak her kuruşu kendisinin ödediğini söylüyor. İş yerleri sadece anlaşmalı hastanelerin masraflarını ödediği ve İlaçsız Hastanenin hastane statüsünde olmadığı için kaale alınmadığını ekledi. Yani patronu ameliyatı için gerekli yüksek meblayı ödemeyerek onu ölüme terk etmekle kalmamış, bu komik rakamı bile cebinden ödemeye tenezzül etmemiş.
Her ne kadar bu duruma kızması ve öfkeli olması gerektiğine inansa da bu durumun kendisine sunulmuş bir kutsama olduğuna inanıp şükretmeyi tercih ettiğini söylüyor. Kendi kendini iyileştirmiş olmanın derin hazzını yaşıyor.