Merkezin çalışanlarından sorumlu yöneticisi Bay Liu çok mütevazi ve sevimli bir insan. Bir gün yemek yerlerken, Usta Chan’e kendi yaşadığı deneyimden bahsetmek istemiş.
Asker kökenli bir insanmış. 1978’de yüksek şeker hastası çıkmış. Bir süre hastanede yattıktan sonra onu eline bir çanta ilaç vererek taburcu etmişler. Artık ilaçlara makhkum bir hayat sürmeye başlamış. 1 yıl içinde iyice güçten düşerek iş yapamaz hale gelmiş ve 42 yaşında erken emekli edilmiş.
O sıralarda Çigong çok bilinen birşey değilmiş. 1987 yılına kadar da Çin’in siyasi durumundan ötürü duyulmamış.
Çigong’a başladıktan sonra bile 2 sene boyunca hastalığıyla mücadele etmiş. Şekeri bu esnada bir iyileşip bir kötüleşmiş. 1989’da tamamen iyileşmesine rağmen çalışmaları hiç bırakmamış. Buna “Çıktığım çok uzun bir yol, uzun bir fetih” diyor Liu. Yeme içme gibi, Çigong da hayatının bir parçası olmuş.
Peki herkes birkaç ayda iyileşirken onunki neden bu kadar uzun sürmüş? Liu, her öğrencinin iyileşme sürecinin kendine ait olduğunu söylüyor. Burada Merkezin atmosferinden dolayı öğrenciler çabuk iyileşebiliyormuş. Herşeyden önemlisi de burada binlerce iyileşmiş vakanın olması yeni gelen öğrencilere büyük moral veriyormuş. Ancak yine de öğrencinin Çi’ye inancının tam olması ve onu kullanmada ustalaşması en önemli şeymiş.
Peki bunu Çin’liler dışında diğer insanlar kullanıp sonuçları ikiye katlayabilir mi? “Çi evrenseldir” diyor Liu. Bu hikayeleri herkesin duyması için yayılmasını istediğini, her milletten insanla seve seve bilgilerini paylaşmak istediklerini belirtiyor.