Bay Yu karaciğerinde kanser teşhisi konulduğunda ameliyata alnıması uygun görülmüş. Ancak bıçaklardan ve acı çekmekten çok korkuyormuş. Bunun yanısıra, pek çok insanın ameliyata rağmen iyileşmediğine ve öldüklerine şahit olmuş.
Ama ameliyat olmazsa da tümör gittikçe büyüyecek ve daha da vahim bir tablo karşısına çıkacakmış. Kızkardeşinin kocası imdada yetişmiş ve ona Çigong’dan bahsetmiş.
Neden kaynı durduk yere gelip bu metotdan bahsetmiş sizce? Çünkü o da zamanında şeker hastasıymış, 8 sene bu illeti çekmiş ve sonunda Çigong ile kurtulmuş. O da, önünde canlı bir örnek varken bu kendi kendine şifa tekniğine tüm kalbiyle inanmış. Yine de şeker hastalığı ile karaciğer kanseri farklı iki şeymiş ve çekinceleri yok değilmiş.
Merkeze gelir gelmez çalışmalara başlamış ve pek çok değişik vakanın burda şifa bulduğunu görmüş. 2 aylık sıkı bir çalışma sonrasında da ağrılarının geçtiğini ve daha rahat bir uyku çektiğini farketmiş. Daha sonra bağlandığı ultrasonda da tümöre ait birşeye rastlanmamış. Tamamen iyileşmiş!
Hala sanki bir rüyada olduğuna inanıyor. İlaçsız, bıçaksız, ağrısız sızısız kurtuluvermiş. Hergün sektirdemen yapmaya devam ettiği her saniye mucizeyi bizzat yaşamaya devam ettiğini söylüyor. İçindeki ve etrafındaki bütün yaşam enerjisinin, Çi’nin farkında olduğunu iletiyor.
Döndüğüne kaynı için ne diyeceğini merak ediyoruz.
“Kardeşim! Doğru adamla evlenmişsin!”