Bayan Wang şeker hastalığı teşhisi konulunca aylarca hastanede yatmış. Doktorlar bunun bir çaresi olmadığını, ömür boyu verecekleri ilaçları kullanacağını söylemişler. “Neden ben?” diye siyan etmiş. Zaten artiriti varmış ve çok ender görülen bir hastalıkla vücudunun tamamı terleme kapasitesine sahip değilmiş.
Evren bu yakarışlarını duymuş mu? Evet. Yine hayat kurtaran komşulardan birisi ona Çigong’dan bahsetmiş. Zaten daha önce de bahsettiğini hatırlamış ama o zaman onu pek dinelemediğini de anımsamış. Zaten doktorların verdiği ialçlarla idare edebilecekse neden hergün angarya bir dolu hareket yapsın diye düşünmüş ilk zamanlar. Tam anlamıyla muhtaç kalmadıktan sonra bir anlamı yokmuş.
Ama şimdi durum farklıymış. Çaresi olmayan yeni bir hastalık daha eklenmiş ve Çigong yapmaya kararlıymış.
Sadece 20 günlük bir çalışmayla daha iyi yürümeye, yiyip içmeye ve uyumaya başlamış. İyileşmeyi tüm bedeninde hissedip güç toplamış. Ruhen de çok güçlü hissetmeye başlamış. Anne sütünden yavaş yavaş vazgeçen bir bebek gibi zamanla ilaçların sayısını azaltarak en sonunda hiç almamaya kadar gitmiş. Her ne kadar bu süre 2 sene sürse de o bunun farkına bile varmamış. Her günü keyifle ve kendine güvenle geçmiş. Sonunda ise hastalığından tamamen kurtulmuş. Kendini tekrar 30 yaşlarında hissediyormuş.
30 ve 50 yaş arası hastalıklarla geçen zamanı kayıp zaman olarak nitelendiriyor. Şimdi 60’ına dayanmasına rağmen kendini süper genç hissetmek ona büyük bir mutluluk veriyormuş.
Hayata yeniden dönmek mütihş birşey. Hayatta olup üstelik sağlıklı olmak ise paha biçilmez!