“Ailecek düzenli Çigong yapıyoruz, hatta yenilikçi birtakım yaklaşımlarla enerjiyi, yani Çi’yi, her alanda kullanıyoruz. Mesela oğlumuz sınava girmeden önce onu Çi ile donatıyoruz”
Bu sözler Bayan Sun Shu-Chong’a ait.
Evde Çigong çalışırken evrenden aldıkları enerjiyi, şifa veren ve koruyucu bir forma soktuklarını ve bunu da sevgiyle çocukları üzerine akıttıklarını söylüyor. “Sakin ol, rahatla, seninle birlikte tüm hücrelerinde bol miktarda Çi var, soruların cevaplarını zaten biliyorsun, doğru olanları işaretle” diyerek onu sınava hazırlıyorlarmış. Bir nevi meditasyon. Bunun sadece kelimelerden ibaret olmadığını, bunu kalben hissederek ailecek gerçek kıldıklarını iletiyor. Senelerdir Çigong’da ustalık kazandıklarını, Çi’yi iyi ve bütünün hayrına herşeyde kullanabildiklerini söylüyor. Oğullarının da hep yüksek notlar aldığını ve iyi okullara girdiğini ekliyor. Hatta oğullarından biri Amerika’da burslu tıp eğitimi kazanmış. Yanı Çi her zaman görevde!
Çi’ye bu kadar güvenmek nerden gelmiş? Zamanında hastalıklarla pençeleşen kendileri, Çi’nin mucizevi gücü sayesinde hayatta kalmışlar ve bu günlere dek gelebilmişler. 70’li yılların başında kendisi düşük tansiyon, kansızlık, anemi, mide ülseri, genital hastalıklar, böbrek enfesiyonu ve yürüme zorlukları gibi hastalıklara maruz kalmış. 1987’de kocası “bu kadar insan neden Çigong yapıyor?” merakıyla Çigong’a başlamış.
Peki kocasının izinden gittiği için mi o da Çigong’a başlamış? Kocasının gösterdiği birkaç hareketle basit bir diş ağrısından anında kurtulduğunu görünce karar vermiş. O zamandan beri de tek bir gün bile ara vermemiş ve yaptıkça bunun bir sanat haline dönüştüğünü görmüş. “Sadece şifa vermekle kalmıyor özel yetenekler de geliştiriyor” diyor bayan Chong. Şaşkınlığımızı görünce devam ediyor: Yeterince konsantre olabilirse xray gibi içimizi görselleyebildiğini söylüyor. Bunu ise herkesin yapabileceğini, çünkü Çi’nin heryerde herkese yetecek kadar çok miktarda olduğunu, sadece yoğunlaşıp çok çalışmak gerektiğini vurguluyor.