Öğretmen Zhang’ın genç görünen yüzünde, yaşının 60 olduğunu söylerken umutsuz bir ifade vardı. Buna rağmen şimdiye dek yirmiden fazla hastalığı yendiğini söyledi. 30 yıl önce çekilmiş soluk bir fotoğrafını gösterdi. Gençlik yıllarına ait olmasına rağmen, çökmüş, bir deri bir kemik, hasta görünümlü bir insandan ötesi yoktu fotoğrafta.
Devrim süresince kocası hep zan altında bırakılmış ve bu da onu derin bir strese sokmuş. Şiddetli baş ağrıları, kulakta çınlamalar, sürekli akan bir burun, yutkunmada zorluk ve diş ağrıları… Zaman ilerledikçe de bu sorunlar daha da ağırlaşmış. Peşinden mide ülseri, böbreklerinde tümör, dalak sorunları, artirit, kalp yetmezliği ve sol tarafta kısmi felç başlamış.
“Çocukken de hasta ve zayıf mıydın?” diye sorduğumuzda tam tersine, çocukken çok sağlıklı olduğunu, spor dallarında başarılı olduğunu ve kızlarda başı çektiğini söyledi. Hatta çok da iyi şarkı söyler, dans edermiş. Ancak sadece birkaç sene içinde hastalığı aniden ilerlemiş ve şarkı dahi söyleyemez hale gelmiş. Zorlukla yürüyen, yazın bile kat kat giyinen, sürekli ağrılarıyla yaşayan biri haline dönmüş. Her aldığı nefeste ölüme daha yakın hissetmeye başlamış.
Bundan daha kötü ne olabilir ki dediği sırada üstüne bir de akciğer kanseri eklenmiş. Etrafındaki herkes devrim hareketleriyle o kadar meşgulmüş ki kimse onunla o ana dek ilgilenmemiş. 2-3 sene kadar hastanede yatmış.
Sonunda mutlu haber gelmiş ve kocası ve diğer aile fertleri masum bulunarak serbest bırakılmış. Ancak bedensel hastalıkları bir on sene daha sürmüş.
Peki Çigongla ne zaman tanışmış? 1989 yılının sonlarında bir seminerde hoşuna gitmiş ve hemen uygulamaya başlamış. Daha ilk haftasında mide sorunları yok olmuş. Bu cesaretle uygulamaları daha da artırmış. 2 sene içinde ise tüm hastalıklarından kurtulmuş. Ardından da Merkez’de öğretmen olmuş.
Zhang hala hergün özellikle Duvar hareketini yapmaya devam ettiğini ve günde 200 sayıya çıkardığını iddia ediyor. Sadece yılbaşı kutlamalarında, yani senede bir gün Çigong’a ara verdiğini söylüyor. Bunun bile onu suçlu hissettirdiğini, hastalığını yenmede minnet borcu duyduğu Çigong’a karşı sorumluluğunu onu hergün yaparak yerine getirdiğini iletiyor. Ancak bu şekilde bir daha hiçbir hastalığa yakalanmayacağına inanıyor.