Bayan Yun 60 kişilik bir sınıfın hocası, çoğu da kalp krizi kurbanı…
Sınıfına girip öğrencilerine kaçının buraya gelmeden önce normal hastanelere gittikleri sorulduğunda neredeyse hepsi parmak kaldırıyor. Ardından kaçının buraya geldikten sonra durumunda iyileşme olduğu soruluyor. 1 adam haricinde hepsi ayağa kalkıyor. Bu istisna öğrencinin durumunu sorduğumuzda hocamız bize “Daha dün geldi” diyor.
Sadece 1 senelik hoca olmasına rağmen sanki diğer hocalardan daha çok deneyime sahipmiş gibi görünen hocaya bunun sırrını soruyoruz. Sır filan olmadığını söylüyor mütevazi bir tavırla. Buraya gelmeden önce de kendi kasabasında şifacılık yaptığını, Lao-Shi kasabalarına geldiğinde onu buraya davet ettiğini belirtiyor.
Peki zaten şifacıyken, neden Çigong hocası olmayı seçmiş? 7 yıl önce almış Çigong eğitimini. 1966’dan bu yana siyasi yönden kendi ve halkı çok kötü zamanlar geçirmiş. Rahminde tümör, böbreklerinde ve dalağında iltihap, artirit, uykusuzluk ve baş dönmeleri peşini bırakmamış. Evi kocası idare ediyormuş. 1988’de kocası ölünce hem fiziksel hem ruhen daha da çökmüş. Bu kara günlerden birinde Çigong’la tanışmış.
Önceleri hastalıklarının tümünden Çigong sayesinde kurtulacağına çok ihtimal vermemiş. İlk zamanlar diğer öğrencilere yetişmekte güçlük çekmiş. Ancak hocaları ve öğrenci arkadaşları çok anlayışlı davranıp ona her türlü desteği vermişler. Her şeyden önce içlerindeki içten sevgiyi hissetmek çok önemliymiş.
6 ay boyunca çalıştıktan sonra gelmiş geçmiş tüm hastalıklarından tamamen kurtulmuş ve kendini gençleşmiş hissetmiş. “Hayatımın senaryosu resmen baştan yazıldı” diye sevinçle ekliyor. Üzüldüğü tek şey kocasının bu mutluluğa ortak olamayışı olmuş. İçindeki bu tarifsiz enerjiyle, o da diğer hastalara içten sevgi ve destek ile şifa vermeye başlamış.
“Eşe dosta da şifa veriyor musun?” diye soruyor Chan. “Elbette” diye yanıtlamış. Kızının karaciğer hastalığını ve safrakesesi taşlarını, oğlunun bağırsak problemlerini iyileştirmiş. Hatta en enteresanı, hasta olan Tayvan’daki büyük abisine de Çi göndererek iyileşmesini sağlamış.
Bu kilometrelerce uzaklığa gönderilen şifayı merakla sormuş Chan. Çi göndermenin elektrik göndermek gibi birşey olmadığını, Çi’nin zaten heryerde aynı anda varolduğunu ve heran kullanıma hazır olduğunu söylemiş. Kardeşinin grup çalışmalarında herkesin içinde bir yerde oturduğunu varsayarak imgeleme yoluyla şifa yollamaya devam etmiş. Grup enerjisiyle artan şifa gücünü bu şekilde daha belirgin bir biçimde test etmiş. Her defasında da işe yaramış.