1994 Eylül’ünde rahim kanseri olduğunu öğrendikten sonra, Bayan Sun doktor tavsiyesi ile ameliyat olmuş ve ardından 5 kemoterapi seansı almış. Ancak 7 ay içinde kanser tekrarlamış ve tekrar ameliyat kararı alınmış.
“Yine mi ameliyat!” diye isyan etmiş Sun. Bundan da sonuç alınamayacaksa ne kıymeti olabilir ki sürekli ameliyat olmanın? Böyle kara düşüncelere dalmışken yardımına bir dostu yetişmiş ve Çigong’dan bahsetmiş. Neden olmasın deyip kabul etmiş.
Kamu çalışanı olarak normalde böyle şeylere inanmaması beklenirmiş, çünkü Çi elle tutulur gözle görülür birşey değilmiş ve bilimsel hiçbir yanı yokmuş. Diğer insanlar olduğunu söylese de denemeden inanmayan tiplerdenmiş Sun.
Denesen ölür müsün? Yaklaşımı onu ikna eden şey olmuş. Aslında ölüm de o esna da tam da korktuğu şeymiş. Ailesi eşiliğinde Merkez’e gelen Sun daha adım atar atmaz Çi enerjisine uyumlanmış. O kadar hafif hissetmiş ki, sanki suyun üzerinde yüzüyor. İnanılmaz bir şekilde birkaç gün içinde kanserinden tamamen kurtulmuş.
Peki Çi’ye bu kadar çabuk uyumlanıp hemen iyileşebilmesinin sebebi ne olmuş? Şimdiye kadar blokeler koyarak yaşayan eski Sun’la vedalaşmak isteği olabilir diyor yeni Sun. Bu yüzden de daha adım atar atmaz kendini serbest bırakıp, bilgilerin ve enerjnin ona akmasına izin vermiş. Lakin nedenin ne olduğunu çok da umursamıyor, önemli olan iyileşmiş olması. İyileşmesine rağmen çalışmalarını düzenli bir şekilde aksatmıyor.
Arkadaşına bu mutlu haberi verip vermediğini sormuş Chan. Sun da tam o esnada oradan geçmekte olan birini çevirip durdurmuş. “İşte arkadaşım bu, hadi onunla röportaj yap” demiş.
Evet, sıradaki…