Bayan Chiao’nun hikayesinde iyileşme rotası firaz farklı.
1977’de oğlu doğduktan sonra eklemlerinde artirit görülmüş. Dalakta ve karaciğerde de büyüme varmış. Kalp yetmezliği de cabası. Bun takiben baş ağrıları ve astım…
Aile içinde de hep sürtüşmeler oluyormuş, bir gün mutlu bir gün mutsuz, bazen öfkeden önüne ilk gelene vurmak istermiş.
Hastanede doktorlar yapılacak çok birşey olmadığını söyleyip rahatlatıcı ilaç yazmışlar. Doktorlar yardım etmiyor, ailesi de onu sevmiyorken “nasıl?” iyileşeceğini düşünmüş. İntihar için bir avuç dolusu hap yutmuş. Başarısız olduğu gibi bu sefer de mide problemi başlamış. Takip eden 8 yıl ağrılar içinde geçirmiş.
1988’de Lao-Shi kasabalarına geldiğinde, onu ne olursa olsun görmek istemiş. Ama kocası karşı çıkmış. Çigong’un şarlatanlık olduğunu söyleyerek izin vermemiş. Kendi de gidemezmiş çünkü kocasının yardımı olmadan yürüyemezmiş.
Peki kocasını nasıl olmuş da ikna etmiş? Kendini yerden yere atarak protesto etmiş. Kocası da konu komşuya rezil olmamak için götürmeyi kabul etmiş. Toplantı salonuna geldiklerinde daha gruba katılır katılmaz kalbinde ve ruhunda bir açılma hissetmiş. Başladığı ilk günden itibaren etrafındakilere şifa vermeye başlamış.
“Başkalarına şifa mı? Ya seninkiler? İyileşmiş miydi?” diye sormuş Chan.
“Tam olarak değil. Yalnız şifa gücümü farkedince hızımı alamadım, kendiminkini unuttum, sanki benim hiç hastalığım yokmuş gibi iyi hissediyordum” demiş Chiao. Alıştırmalarını hiç aksatmamış ve her boşlukta insanlara şifa vermeye devam etmiş. Kendi bölgesinde de hatırı sayılır bir şifacı oluvermiş. Sonra farketmiş ki kendi hastalıklarından eser kalmamış.
Peki karşı çıkan kocasının tavrı ne olmuş? Ondaki birkaç hastalığı, oğlunun gözlerini ve kızının baş ağrılarını tedavi edinceye dek inanmamakta ısrar etmiş, sonra ise baş destekçisi olmuş.
Başkalarına şifa verirken şifa bulan insan! Bayan Chiao…