1982’de geçirdiği kalp krizi sonrası Xun kendine bakamaz olmuş. Bir bardak tutacak kadar enerjisi yokmuş, tuvalete dahi kızının desteğiyle gidebiliyormuş.
Hastane hastane dolanırken doktorun birinin oğluna “herhangi birşey için artık çok yaşlı, gerçekçi olmakta fayda var” diyerek çok da umutlanmamalarını söylerken duymuş. O ise umudunu yitirmemiş, “Bir gün biri beni iyileştirecek ilaç yapar yada bir mucize gerçekleşir” demiş içinden. Bunun için 8 sene umutla yaşamış.
Bir gün biri çıkıp Çigong çalışmasını söylemiş. 8 yılda onu cesaretlendiren tek şey olmuş bu. Oğlu onu trene kadar taşımış ve kızıyla Merkez’e gelmişler. 15 gün kadar kısa bir sürede kızını eve geri gönderecek kadar iyi hissetmeye başlamış.
Peki çalışmalara kolaylıkla eşlik edebilmiş mi? Önceleri çok zor olduğunu ama buna rağmen içindeki umut ve cesaretle çok keyifli olduğunu söylemiş. Bazı hareketleri yaparken ağaçlara tutunarak destek almış. Ona rağmen düştüğü olmuş.
50 gün sonunda ise tüm hastalıklarından tamamen kurtulmuş. Artık kendi ayakları üzerinde hareketleri herkes gibi yapıyormuş. Her sene Çigong alıştırması yapmak için de buraya gelmeyi gelenek haline getirmiş. Artık evinde “O” çocuklarına bakıyormuş, onlar ona değil..
“Çigong’la tanışmış olmaktan mutlu musunuz?” diye sormuş Chan.
“Evet ama isterdim ki daha genç iken tanışayım”
“Hala gençsiniz” diye iltifatta bulunmuş Chan.
“Evet burdaki hocalar da ‘95 yaşınıza gelmedikçe size yaşlı muamelesi yapılmayacaktır’ sözü verdiler”.