1972’de, şu anda öğretmen olan Bayan Lin, troid kanseri olup tümörü ameliyatla alınmış. 5 yıl içinde tümör tekrar ortaya çıkmış ve bu sefer yemek borusuna da sıçramış. Katı yemek yiyemez hale gelmiş. 1983 yılında geçirdiği ameliyatlar sonrası sesini de kaybetmiş ve konuşamaz hale gelmiş. 7 yıl sonra ise tümör bir kez daha her zamankinden daha kötü bir şekilde ortaya çıkmış ve hiç yemek yiyemez hale gelip damardan beslenmeye başlamış. O kadar zayıflamış ki iskelet görüntüsündeymiş.
Doktorlar kocasına artık yapılabilecek birşey olmadığını söylediklerinde yaşamla alakalı tüm umutlarını yitirmiş. Yatağında acılar içinde ölümü beklemeye başlamış.
Oğlu gelip Çigong öğrenmesi gerektiğini söylemiş. Onu dinleyecek bile hali yokmuş. Oğlu her gün ısrarını yinelemiş. Sonunda kabul etmiş. Onu üç kişi Merkez’e taşımışlar. 20 gün içinde kendi başına gider hale gelmiş. Midesindeki ağrılar arttığında hocaları bunun iyiye gidiş olduğunu ve vücudunun Çi’ye olumlu tepki verdiğini söylemişler. İnanılmaz bir şekilde 3 ay içinde kendini çok iyi hissetmeye başlamış. Hastaneye tekrar gittiğinde doktorlar gözlerine inanamamış. Hiçbir hastalıktan eser kalmamış.
Peki neden oğlu bu kadar ısrarcı olmuş? Meğerse o da kendi hastalığından orada kurtulmuş. Ellerindeki kılcal damarlar o kadar hassasmış ki, okula eldiven giyerek gidermiş. Tedavi sonrası elleri eskisinden de güçlü ve sağlıklı olmuş.
Ayrıca oğlu ona demiş ki, her bir öğretmen bir zamanlar burada kurtarılan birer hastaymış. 1986 yılında Lao-Shi onların bulunduğu şehre gelmiş. Şu anda onu eğiten hoca da kalbinden rahatsızmış ve neredeyse kalbinin dörtte üçü görevini yerine getiremez haldeymiş. Lao-Shi’nin konuşmasından etkilenip Merkez’de eğitimlere başlayıp kısa sürede sağlığına kavuşmuş ve hoca olarak kalmış.
Merkez’de dinlenilen her hikaye adeta birer mucizeler zinciri.